Turc - Anglais
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais Phrases
Synonymes
Phrases
Outils
Ressources
A propos de nous
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
Éteindre les lumières
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonymes
Outils
Ressources
A propos de nous
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
EN-TR
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Espagnol - Anglais
Français - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais Phrases
Turc - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Allemand - Anglais
Cacher l'historique
Détails de l'historique
Effacer l'historique
Historique :
prekanseröz hücreleri yok etmede kullanılan, arı zehrinde bulunan bir toksini içeren yapay bir nanoparçacık
büyük bir ölçüde
Historique
Phrases
Sens de
"büyük bir ölçüde"
dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 1 résultat(s)
Catégorie
Turc
Anglais
General
1
General
büyük bir ölçüde
largely
adv.
Sens de
"büyük bir ölçüde"
avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 24 résultat(s)
Catégorie
Turc
Anglais
General
1
General
çoğunlukla valilerce yönetilen ve yönetim bakımından bir ölçüde bağımsızlığı olan büyük il
state
n.
2
General
biyografileri büyük ölçüde izlenemeyen bir grup insanın ortak özelliklerinin araştırılması
prosopography
n.
Colloquial
3
Colloquial
büyük ölçüde (bir şey)
all too (something)
expr.
4
Colloquial
büyük ölçüde (bir şey)
all too (something)
expr.
Idioms
5
Idioms
(bir şeyi) büyük ölçüde azaltmak
pare (something) to the bone
v.
6
Idioms
(bir şeyi/konuyu) büyük ölçüde aydınlığa kavuşturmak
throw a lot of light on (something)
v.
7
Idioms
(bir şeye/konuya) büyük ölçüde ışık tutmak
throw a lot of light on (something)
v.
8
Idioms
(bir şeyi/konuyu) büyük ölçüde aydınlatmak
throw a lot of light on (something)
v.
9
Idioms
(bir şeyi/konuyu) büyük ölçüde açıklamak
throw a lot of light on (something)
v.
10
Idioms
(bir şeyi/konuyu) büyük ölçüde açıklığa kavuşturmak
throw a lot of light on (something)
v.
11
Idioms
(bir şeye/konuya) büyük ölçüde açıklık getirmek/kazandırmak
throw a lot of light on (something)
v.
12
Idioms
bir eşiği/sınırı kolaylıkla ve büyük ölçüde geçmek
blow past (something)
v.
13
Idioms
büyük ölçüde bir şey yapmak
do something in a big way
v.
14
Idioms
(bir şeyin) fiyatını büyük ölçüde artırmak
place a premium on (something)
v.
Law
15
Law
bir tarafı büyük ölçüde kısıtlarken diğer tarafı serbest bırakan bir sözleşme
contract of adhesion
n.
Politics
16
Politics
(büyük ölçüde britanya kolumbiyası'nda) terör destekçisi bir doukhobor tarikatı
freedomites
n.
17
Politics
(büyük ölçüde britanya kolumbiyası'nda) terör destekçisi bir doukhobor tarikatı
sons of freedom
n.
Biology
18
Biology
kalitatif bir özelliğin dışavurumunu büyük ölçüde etkileyen gen
oligogene
n.
Botanic
19
Botanic
kayaların altında veya alt yüzeyinde bulunup büyük ölçüde ışıksız bir ortamda olan
hypolithic
adj.
20
Botanic
kayaların altında veya alt yüzeyinde bulunup büyük ölçüde ışıksız bir ortamda yaşayan
hypolithic
adj.
Linguistics
21
Linguistics
büyük ölçüde ingilizceye dayalı yapay bir uluslararası dil
volapük
n.
22
Linguistics
büyük ölçüde ingilizceye dayalı yapay bir uluslararası dil
volapuk
n.
Geology
23
Geology
büyük ölçüde zirkonyum dioksit içeren, zirkonyum kaynağı bir mineral
baddeleyite
n.
Ornithology
24
Ornithology
kuzey amerika'daki bataklık ve kıyılarda bulunan büyük ölçüde gri renkli bir kuş
turkeyback (tringa melanoleuca)
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of büyük bir ölçüde
×
Term Options
Proposer une traduction/Corriger
Français Anglais Dictionnaire
Espagnol Anglais Dictionnaire
Allemand Anglais Dictionnaire
Anglais Synonymes Dictionnaire
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy